Kokuların Frekansı
17 Nov
![Kokuların Frekansı Kokuların Frekansı](https://www.feyzanesans.com/image/cache/catalog/yeni%20tasarlanmıs%20siseler/FEYZAN_ESANS_SISELER%20(97)-min-1140x300w.jpg)
Yayınlayan
0 Yorumlar
62250 Görüntülemeler
Kimi zaman bir deniz kıyısında
dalgaları izlerken, kimi zaman başı dumanlı bir dağın eteklerinde çay
yudumlarken veya evinizde öğlen vakti göz kapaklarımızı dinlendirirken; ansızın
bir koku gelir burnumuza. Birdenbire hissedilen bu koku, sizi alıp çok uzaklara
hatıraların en yoğun yaşandığı iklimlere götürüverir birden. Bu koku, geçmişte
evinizde pişen bir kurabiyenin kokusu yahut çok sevdiğiniz bir insanın parfüm
kokusu da olabilir. Mekanın dahi kokusu vardır ki zaten hatıralarınıza kodlanmış olarak ansızın
çıkıverir ortaya; öğrencilik yıllarında rutubet kokusu ile birlikte karışan
makarna kokusu aradan yıllar geçmesine rağmen, hissedildiğinde sizi o mekana
geri götürür. Sadece mekanı hatırlatma size koku, ev arkadaşınızın omzunuzda
ağlarken size sımsıcak sarılışını, sevgilinizden ayrılırken dinlediğiniz müziği
hatta sınav öncesi sabaha kadar yaşadığınız stresi o mekanın ve zamanın kendisi
içinde yaşarsınız. Anıları
canlandırmasından dolayı, koku duyusunun önemli işlevi vardır. Kimi araştırmacılar ise
kokuların hafızasının olduğunu belirtmişlerdir. Yaşlandıkça koku duyusunun
işlevi de azalmakta bu da beraberinde hafıza zayıflaması şikayetlerine neden
olmaktadır.
Türk
tıp tarihinde İbn-i Sina
ve Biruni gibi
alimler, gül kokusunu akıl hastalarının
tedavisinde kullanmış ve hafızayı açtığını, belleği güçlendirdiğini görmüşlerdir. Bir Alman araştırma grubu, gül kokulu bir
odada uyutulan hastaların; zeka ve algılama seviyelerinin arttığını görmüşlerdir. Bir
başka araştırma grubu da gülle beslenen farelerin hafızalarının güçlendiğini
ispatlamıştır. Mevlana’nın “Koku, gönül gözünü açar” Mesnevi’de sıklıkla
kullanmıştır. “Koku, gönül gözünü açar” diyen Mevlana şöyle devam eder: “Gülün olmadığı yerden gül kokusu geldiğini hiç gördün mü ki? Koku sana kılavuz ve
rehberdir.” önerisini zamanın hekimleri önemsemişler ve insanları üzerindeki
etkilerini gözlemlemişlerdir. Hiç bir zaman kapanmayan tek duyu olan kokunun
rüyalarımızla ilişkisi vardır. Kadın ve erkeklerden oluşan bir gruba çiçek
kokusu, diğer bir gruba hidrojen sülfit, kontrol grubuna ise hiç koku
verilmedi. Uyumadan önce hoş kokular verilenler iyi rüyalar görür iken kükürt
kokusuna maruz kalanlar ise kötü rüyalar gördüler. Şimdi araştırmacılar
kabusları hoş kokularla giderilip giderilmeyeceğini araştırıyorlar.
Her
insanın kokusu,
parmak izi gibi, tamamıyla kendine özgüdür. Bazı araştırmalar ise koku alamayan insanların
anılarının da silindiğini ortaya koymuştur. Koku duyusunun bir özelliği de diğer duyulardaki (meselâ duyma ve
görme gibi) hafızadan daha kuvvetli bir hafızasının olmasıdır. Her kokunun saniyedeki
titreşim sayısı bize farklılıkları verir. DNA, çeşitli frekanslar yayınlar.
Canlıların sahip olduğu frekans seviyeleri, megahertz (MHz) olarak
ölçülebiliyor. Normal bir
kişi 62 ile 72 MHz civarında bir frekans aralığında titreşiyor. Beynimiz normalde
72-90 MHz ile titreşirken, sağlığın tehdit altında oluşu 58 MHz’ de, kanser türü tablolar 42
MHz ile ölüme yaklaşma anları ise
25 MHz olarak ölçülebilmektedir. Esans yağlarının 52-320 MHz aralığında
değişen frekanslarına örnek vermek gerekirse; lavanta 118, nane 78, melisa 102, gül 320, ardıç 98, papatya 105 MHz. Kokular frekanslarımızı yükseltip düşürebilmektedir. 69 MHz vücut frekansına
sahip olan bir insan, sıcak bir çayı eline alır almaz, beden frekansı değişir,
çayı içtiğinde 61 MHz’e iner, uçucu bir esansı koklar ve frekansı 68 MHz’e
çıkar. Değişen bu frekanslar
sayesinde insan enerjik veya sakin bir hal alabildiği gibi hastalıklara
karşı korunmada da fayda sağlayabilmektedir. Negatif düşünce, insanın
frekansını 10 birim düşürür, güzel olan düşünceler ise, 10 birim daha yükseğe
taşıdığı gibi; gül kokusu
ile frekanslar
arttırılabilir
Kokuların
frekansları, insan üzerinde birçok değişim ve gelişime neden olmaktadır. Düşük frekanslı kokular fiziksel değişimi, orta frekanslı kokular duygusal değişimi, yüksek frekanslı kokular ise ruhani gelişime katkı sağlamaktadır. Kokular içerisinde tedavi
edici güce sahip ve frekansı en yüksek olan gül kokusudur. Gül kokusunun frekansı 320 MHz’dir. Gül kokusu fiziksel ve
metafiziksel alanlarda da birçok fayda sağlamaktadır. Bedensel olarak fiziksel gücü arttırmakta ve hafızayı kuvvetlendirmektedir (nöronların
iletimini güçlendiriyor). Saf gül kokusu ise kalp nurunu, gönül temizliğini ve iç alemdeki sırlı yolculuğu işaret etmektedir. Kokunun insan psikolojisi üzerinde
ve konsantrasyonda etkisi olduğu gibi algı yönetimini de dolaylı olarak kontrol
edebilmektedir. Mısır
Kraliçesi Cleopatra’nın, güzel bir kadın olmamasına rağmen Mısır rahiplerinin
hazırladığı kokuların
güzelliği sayesinde farklı coğrafyalara kadar ünü ulaşmıştır. Mısır
rahipleri gül’ den yaptıkları esanslarla büyük etkiler oluşturuyor ve
insanların algısını kontrol edebiliyorlardı. Japonya da bir fabrikada çay molaları esnasında lavanta kokusu püskürtülmüş ve üretimin arttığı görülmüştür. Ortamda taze çilek aroması olduğunda çocukların testlerde daha iyi performans gösterdikleri görülmüş .Nane koklatılan Sporcular ise, daha hızlı koştukları ve daha iyi odaklanabildikleri sonuçlarına varılmıştır.
Kokuların
kombinasyonları, duygusal ve ahlaki yönde etkiler sağlamaktadır. Kokular karakteri
etkilemekte ve psikoloji üzerinde tedavi edici faydalar sağlamaktadır. Meditasyon uygulamalarında koku kullanımları bilinci yükselterek motivasyonu
sağlayan bir uygulamadır. Farklı kokular ve uçucu yağlar, insan bilinci
üzerinde farklı yararlı etkilere sahip olmaktadır. Japon bilim adamları, yasemin
kokusunun, hızlı ve kalıcı öğrenmeyi sağladığını tespit etmişler ve okullarda öğrenme
üzerindeki faydalarından yararlanmaktadırlar. Kokular, şuurumuza etkirken, bazen de garip davranışlara ve hislere neden
olabilirler, parfümler hayal gücünü coşturabilir, çekiciliği arttırabilir. Özel
toplantılarda, kutsal ritüellerde ve önemli görüşmelerde kokular şuur durumlarını etkilemek için kullanılmaktadır. Ulvi (yüce) ve sufli
(aşağılık) alemlerin kendilerine özgü koku alanları bulunur. Metafiziksel
boyutta ulvi varlıkların, belirli koku frekansları vardır. Uykuda dahi koku alma duyusu aktif iken böylelikle
bilinçaltı, koku frekansları ile bağlantı kurmayı kesintiye uğramadan
sürdürebilir. Frekanslar
aynı zamanda enerjidir. Farklı enerji dalgaları ile kişilik yapısı ve
psikolojisini etkilemek mümkündür. Bu nedenle kokular sayesinde zihin kontrolleri de sağlanabilmektedir.