Kimi zaman bir deniz kıyısında dalgaları izlerken, kimi zaman başı dumanlı bir dağın eteklerinde çay yudumlarken veya evinizde öğlen vakti göz kapaklarımızı dinlendirirken; ansızın bir koku gelir burnumuza. Birdenbire hissedilen bu koku, sizi alıp çok uzaklara hatıraların en yoğun yaşandığı iklimlere götürüverir birden. Bu koku, geçmişte evinizde pişen bir kurabiyenin kokusu yahut çok sevdiğiniz bir insanın parfüm kokusu da olabilir. Mekanın dahi kokusu vardır ki zaten hatıralarınıza kodlanmış olarak ansızın çıkıverir ortaya; öğrencilik yıllarında rutubet kokusu ile birlikte karışan makarna kokusu aradan yıllar geçmesine rağmen, hissedildiğinde sizi o mekana geri götürür. Sadece mekanı hatırlatma size koku, ev arkadaşınızın omzunuzda ağlarken size sımsıcak sarılışını, sevgilinizden ayrılırken dinlediğiniz müziği hatta sınav öncesi sabaha kadar yaşadığınız stresi o mekanın ve zamanın kendisi içinde yaşarsınız. Anıları canlandırmasından dolayı, koku duyusunun önemli işlevi vardır. Kimi araştırmacılar ise kokuların hafızasının olduğunu belirtmişlerdir. Yaşlandıkça koku duyusunun işlevi de azalmakta bu da beraberinde hafıza zayıflaması şikayetlerine neden olmaktadır.
 
Türk tıp tarihinde İbn-i Sina ve Biruni gibi alimler, gül kokusunu akıl hastalarının tedavisinde kullanmış ve hafızayı açtığınıbelleği güçlendirdiğini görmüşlerdir. Bir Alman araştırma grubu, gül kokulu bir odada uyutulan hastaların; zeka ve algılama seviyelerinin arttığını görmüşlerdir. Bir başka araştırma grubu da gülle beslenen farelerin hafızalarının güçlendiğini ispatlamıştır. Mevlana’nın “Koku, gönül gözünü açar” Mesnevi’de sıklıkla kullanmıştır. “Koku, gönül gözünü açar” diyen Mevlana şöyle devam eder: “Gülün olmadığı yerden gül kokusu geldiğini hiç gördün mü ki? Koku sana kılavuz ve rehberdir.” önerisini zamanın hekimleri önemsemişler ve insanları üzerindeki etkilerini gözlemlemişlerdir. Hiç bir zaman kapanmayan tek duyu olan kokunun rüyalarımızla ilişkisi vardır. Kadın ve erkeklerden oluşan bir gruba çiçek kokusu, diğer bir gruba hidrojen sülfit, kontrol grubuna ise hiç koku verilmedi. Uyumadan önce hoş kokular verilenler iyi rüyalar görür iken kükürt kokusuna maruz kalanlar ise kötü rüyalar gördüler. Şimdi araştırmacılar kabusları hoş kokularla giderilip giderilmeyeceğini araştırıyorlar.
 
Her insanın kokusu, parmak izi gibi, tamamıyla kendine özgüdür. Bazı araştırmalar ise koku alamayan insanların anılarının da silindiğini ortaya koymuştur. Koku duyusunun bir özelliği de diğer duyulardaki (meselâ duyma ve görme gibi) hafızadan daha kuvvetli bir hafızasının olmasıdır. Her kokunun saniyedeki titreşim sayısı bize farklılıkları verir. DNA, çeşitli frekanslar yayınlar. Canlıların sahip olduğu frekans seviyeleri, megahertz (MHz) olarak ölçülebiliyor. Normal bir kişi 62 ile 72 MHz civarında bir frekans aralığında titreşiyor. Beynimiz normalde 72-90 MHz ile titreşirken, sağlığın tehdit altında oluşu 58 MHz’ de, kanser türü tablolar 42 MHz ile ölüme yaklaşma anları ise 25 MHz olarak ölçülebilmektedir. Esans yağlarının 52-320 MHz aralığında değişen frekanslarına örnek vermek gerekirse; lavanta 118, nane 78, melisa 102, gül 320, ardıç 98, papatya 105 MHz. Kokular frekanslarımızı yükseltip düşürebilmektedir. 69 MHz vücut frekansına sahip olan bir insan, sıcak bir çayı eline alır almaz, beden frekansı değişir, çayı içtiğinde 61 MHz’e iner, uçucu bir esansı koklar ve frekansı 68 MHz’e çıkar. Değişen bu frekanslar sayesinde insan enerjik veya sakin bir hal alabildiği gibi hastalıklara karşı korunmada da fayda sağlayabilmektedir. Negatif düşünce, insanın frekansını 10 birim düşürür, güzel olan düşünceler ise, 10 birim daha yükseğe taşıdığı gibi; gül kokusu ile frekanslar arttırılabilir
Kokuların frekansları, insan üzerinde birçok değişim ve gelişime neden olmaktadır. Düşük frekanslı kokular fiziksel değişimiorta frekanslı kokular duygusal değişimiyüksek frekanslı kokular ise ruhani gelişime katkı sağlamaktadır. Kokular içerisinde tedavi edici güce sahip ve frekansı en yüksek olan gül kokusudur. Gül kokusunun frekansı 320 MHz’dir. Gül kokusu fiziksel ve metafiziksel alanlarda da birçok fayda sağlamaktadır. Bedensel olarak fiziksel gücü arttırmakta ve hafızayı kuvvetlendirmektedir (nöronların iletimini güçlendiriyor). Saf gül kokusu ise kalp nurunugönül temizliğini ve iç alemdeki sırlı yolculuğu işaret etmektedir. Kokunun insan psikolojisi üzerinde ve konsantrasyonda etkisi olduğu gibi algı yönetimini de dolaylı olarak kontrol edebilmektedir. Mısır Kraliçesi Cleopatra’nın, güzel bir kadın olmamasına rağmen Mısır rahiplerinin hazırladığı kokuların güzelliği sayesinde farklı coğrafyalara kadar ünü ulaşmıştır. Mısır rahipleri gül’ den yaptıkları esanslarla büyük etkiler oluşturuyor ve insanların algısını kontrol edebiliyorlardı. Japonya da bir fabrikada çay molaları esnasında lavanta kokusu püskürtülmüş ve üretimin arttığı görülmüştür. Ortamda taze çilek aroması olduğunda çocukların testlerde daha iyi performans             gösterdikleri görülmüş .Nane koklatılan Sporcular ise, daha hızlı koştukları ve daha iyi odaklanabildikleri sonuçlarına varılmıştır.    
 
Kokuların kombinasyonları, duygusal ve ahlaki yönde etkiler sağlamaktadır. Kokular karakteri etkilemekte ve psikoloji üzerinde tedavi edici faydalar sağlamaktadır. Meditasyon uygulamalarında koku kullanımları bilinci yükselterek motivasyonu sağlayan bir uygulamadır. Farklı kokular ve uçucu yağlar, insan bilinci üzerinde farklı yararlı etkilere sahip olmaktadır. Japon bilim adamları,  yasemin kokusunun, hızlı ve kalıcı öğrenmeyi sağladığını tespit etmişler ve okullarda öğrenme üzerindeki faydalarından yararlanmaktadırlar. Kokular, şuurumuza etkirken, bazen de garip davranışlara ve hislere neden olabilirler, parfümler hayal gücünü coşturabilir, çekiciliği arttırabilir. Özel toplantılarda, kutsal ritüellerde ve önemli görüşmelerde kokular şuur durumlarını etkilemek için kullanılmaktadır. Ulvi (yüce) ve sufli (aşağılık) alemlerin kendilerine özgü koku alanları bulunur. Metafiziksel boyutta ulvi varlıkların, belirli koku frekansları vardır. Uykuda dahi koku alma duyusu aktif iken böylelikle bilinçaltı, koku frekansları ile bağlantı kurmayı kesintiye uğramadan sürdürebilir. Frekanslar aynı zamanda enerjidir. Farklı enerji dalgaları ile kişilik yapısı ve psikolojisini etkilemek mümkündür. Bu nedenle kokular sayesinde zihin kontrolleri de sağlanabilmektedir.